Türk Dünyasında Nevruz'un Tarihi ve Kültürel Önemi Konferansı Düzenlendi

Üniversitemiz Tarih ve Kültür Topluluğu tarafından Nevruz Bayramı etkinlikleri kapsamında; “Türk Dünyasında Nevruz'un Tarihi ve Kültürel Önemi” konulu bir konferans gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olarak Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara katılırken, AKEF Dekanımız Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık, KONDİL Müdürümüz Prof. Dr. Kemal Özcan, Öğretim Üyeleri ve öğrenciler de hazır bulundu.

Programın açılış konuşmasını yapan AKEF Dekanımız Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık, Nevruz'un tarihi önemine değindi. Kırbıyık, Nevruz'un Türk Dünyasında bu güne kadar önemle kutlandığını, bundan sonra da aynı şekilde kutlanacağını söyledi. Konferansı düzenleyen topluluğa teşekkür eden Kırbıyık, bu tarz programların kendi bünyelerinde yapılıyor olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Konuşmasında Nevruzun tarihi dayanağına ve geçirdiği evrelere değinen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara; katılımcılara Nevruz'un kelime anlamından başlayarak uzun ve öğretici bir sunum yaptı. Nevruz'un yıllar içerisinde değerinden bir şey kaybetmediğini kaydeden Kara, Nevruz'un kelime olarak Farsça bir kelime olduğuna vurgu yaptı. Nevruz'un tüm Doğu halklarında olduğunu söyleyen Kara konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Türkler Nevruz'u kutlamaya milattan önce başlamışlar, bu bilgi de Çin kaynaklarında yazıyor. İranlılar da Türklerin Nevruz'u kutladığını söyler. Kutlamanın birinci sebebi yeni yıl olmas,ı ikincisi de bir olayın çıkış sebebini bilmeyip ona nevruz denmesidir. Önemli tarihlere Türkler Nevruz derler. 12 Hayvanlı Türk Takvimine göre de Nevruz tarihin başlangıcıdır, yılbaşıdır.”

Hun Liderlerinin de Nevruz'u kutladığını belirten Kara: “Türklerde Nevruz ne zaman başladı tam tarihini bilmesek de milattan önceye dayandığını Göktürklerde, Selçuklularda, Osmanlılarda kutlanıldığını da biliyoruz.” dedi. Nevruz'un kutlu bir gün olduğuna inanıldığını vurgulayan Kara, Kazak geleneğine göre 21 Mart gecesi Hızır’ın evleri dolaşıp rızk dağıttığına inanıldığını da söyledi.

Batılıların Noel Babalarını kabul ettirdikleri gibi bizim de Hızır’ı sembol yapabileceğimizi kaydeden Kara, böyle bir sembolün baharın temsilcisi olabileceğini ve bunun Nevruz'un yayılması açısından da önemli olacağını belirtti.

Program Türk Dünyasından ezgilerin okunması ve Prof. Dr. Abdulvahap Kara’nın Prof. Dr. Mehmet Kırbıyık’a kitap hediye etmesinin ardından son buldu.