Prof. Dr. Şevket Pamuk 'Türkiye'nin 200 Yıllık İktisat Tarihi' Konulu Konferans Verdi

01.04.2015

Üniversitemiz Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi (SBBF) tarafından Çarşamba günleri düzenlenen seminerler kapsamında “Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Pamuk konuk oldu.

SBBF Konferans Salonunda düzenlenen konferansa Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, SBBF Dekanı Prof. Dr. Abdulkadir Buluş, Seydişehir Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selman Türker, SBBF Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Erdal Bayrakçı, SBBF Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekeriya Mızırak, Strateji Geliştirme Daire Başkanı Tekin Arıkan, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Öğüt ile öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. Abdulkadir Buluş yaptığı açılış konuşmasında Prof. Dr. Şevket Pamuk’un Türk iktisat tarihinin duayenlerden birisi olduğunu söyledi. Buluş; Pamuk’un en dikkat çeken yönünün teorik yaklaşıma sahip olması olduğunu söyleyerek, Pamuk’un klasik tarihçilikten ziyade, özellikle Osmanlı ekonomisindeki üretim, tüketim ve devlet ilişkilerini aktörlerin birbirleriyle karşılıklı etkileşim içerisinde ele alarak sonuç değerlendirmesinde bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Buluş: “Pamuk’un; Dünya iktisat tarihçiliğine yaptığı en önemli katkısı ise Osmanlı ekonomisinin 1469’dan 1914’e kadarki durumunu, uluslararası alanda başka ülkelerle mukayese ederek ekonomiksel gelişim seviyesini ele almasıdır. Son zamanlarda ise Türkiye’nin belli dönemlerdeki ekonomi kritiğini yaparak uzun dönemde yapısal dönüşümlerini ve yapısal kırılmalarını incelemektedir.” dedi.

Prof. Dr. Şevket Pamuk’un özgeçmişinin sinevizyonla sunulmasının ardından verdiği konferansta Pamuk; Türkiye ekonomisinin ne ölçüde geliştiğini, nereden nereye geldiğini, kişi başına düşen milli geliri baz alarak ve bu değerleri diğer ülkelerle karşılaştırma yaparak, grafiksel bir sunum gerçekleştirdi.

İki Yüz Yılda Türkiye’nin Ekonomik Durumu Dünya Ortalamalarına Yakın

İki yüz yıllık süreçte Türkiye’nin farklı ekonomi modellerini denediğini söyleyen Pamuk, sonuçların hep dünya ortalamalarına yakın seyrettiğinin de altını çizdi. Türkiye’nin 19. yüzyılda, iki yüz yıl önce kişi başına düşen gelir yüzdesinin dünya ortalamalarının az üzerinde olduğunu ve bu oranın gelişmiş ülkelerden Batı Avrupa ülkeleri ve Amerika’nın ortalamasının da yüzde altmışına tekabül ettiğini de sözlerine ekledi. Sonrasında ise bu yüzdenin gelişmiş ülkelerin yüzdelerini hızla arttırmalarıyla birlikte düştüğünü belirterek, oluşan farkın 1950 yılına kadar büyüdüğünü ifade etti. Şu anda ise Türkiye’nin gelir olarak dünya ortalamasının biraz üzerinde olduğunu söyleyen Pamuk; ekonomik gelişmeyi gösteren tek göstergenin kişi başına düşen gelir olmadığını vurgulayarak, diğer göstergenin ise insani gelişme olduğunun altını çizdi. Pamuk: “İnsani gelişme deyince kişi başına gelirin yanına sağlık ve eğitimi de koymalıyız. Doğumda yaşam beklentisi bu noktada önemlidir. Türkiye’de 200 yıl önce doğan bir insanın yaşama beklentisi 27-28 yıldı. Çünkü o dönemde bebek ölüm oranları çok yüksekti. Şu anda ise Türkiye’de doğumda yaşam beklentisi 72 yılı göstermektedir. Sağlıkta da gelişme olarak dünya ortalamalarına yakınız.” dedi

Ekonomiksel gelişmeyi eğitim açısından da değerlendiren Pamuk Türkiye’de okur-yazarlık oranının son 60 yılda arttığını söyledi. Bu durumun diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında ise dünya ortalamalarının biraz altında kalındığını belirtti.

Ekonomik Gelişmede Kurumlar Önemlidir

Pamuk ekonomik gelişme için kurumların önemine dikkat çekerek: “Kurumlar iktisat literatüründe son 40 yılda giderek öne çıkmaya başladı. İktisatçılar, toplumların özellikle 50-100 yıllık uzun vadeli ekonomik gelişmelerini anlamaya çalışırken kurumlar alanında daha fazla çalışmaya başladılar. Kurumları toplumdaki kurallar olarak algılayabilirsiniz. Yasalar ve yazılı olmayan sosyal kurallar bu alana girer. Bu kurumların ya da kuralların ekonomideki yeri büyüktür. Ekonomiyi etkileyebilen etkenlerden; toplumdaki demokrasinin işleyişi, çıkabilen çatışmaların giderilebilmesi, insanların yatırımlara özendirilebilmesi gibi hususlarda kurumların çalışmaları, işleyişleri ve bunların sürekli olması önemlidir. İktisadi gelişmeyi destekleyici bu kurumlar uzun vadede oldukça önem arz ederler.” dedi.

Orta Gelir Tuzağına Dikkat

Ekonominin gelişmesinde devlet müdahalesine de değinerek, iyi bir devlet müdahalesi olmadan iyi bir sanayileşmenin asla olamayacağını sözlerine ekleyen Pamuk konuşmasının sonunda; iktisat literatüründe yer alan “Orta Gelir Tuzağı” olayına dikkat çekti. Prof. Dr. Pamuk: “Orta gelir aşamasına gelen ülkeler yüksek gelirli ülkelerin arasına katılmada oldukça zorlanıyorlar. Bunun için eğitimin artması, inovasyonun olması, teknolojinin daha yüksek beceriyle kullanılması, katma değeri daha yüksek ürünlerde uzmanlaşılması ve bu ürünlerin dünyaya ihraç edilmesi gerekiyor.” diyerek; orta gelir tuzağının aşılabilmesinin ancak ve ancak kurumların güçlendirilmesiyle mümkün olabileceğine vurgu yaptı.

Soru cevap kısmının ardından, programın sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker katılımından ötürü Prof. Dr. Şevket Pamuk’a bir plaket takdim etti.

Paylaş