Diyanet İşleri Başkanlığınca Üniversitemizde Misyon ve Toplumsal Fonksiyonları Açısından Aile ve Dini Rehberlik Büroları Semineri Düzenlendi

19.12.2014

Üniversitemiz İlahiyat Fakültesinde, Diyanet İşleri Uzmanı Fatma Dönmez ve Aile ve Dini Rehberlik Bürosu Koordinatörü Kadriye Erdem’in konuşmacı olarak katıldığı “Misyon ve Toplumsal Foksiyonları Açısından Aile ve Dini Rehberlik Büroları” konulu bir seminer düzenlendi. Düzenlenen programa İlahiyat Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Fakülte Sekreterimiz Şazer Bilgin, İl Müftü Yardımcısı Saliha Bilgiç ve öğrenciler katıldı.

Aile ve Dini Rehberlik Bürolarının tanıtımının yapılması ve farkındalığın artırılması amacıyla düzenlenen programda ilk olarak İl Müftü Yardımcısı Saliha Bilgiç konuştu. Bilgiç, konuşmasında bu büroların kimlere hangi desteği verdiği konusunda bilgi verdi. Saliha Bilgiç’in konuşmasının ardından Diyanet İşleri Uzmanı Fatma Dönmez bir sunum yaptı. Sunumunda Aile ve Dini Rehberlik Bürolarının topluma katkılarını açıklayan Dönmez, yaşamın içinden sorunlara nasıl yardımcı olduklarını anlattı. Sosyal problemlere çözüm aradıklarını Türkiye’nin 81 ilinde faaliyet gösterdiklerini aktaran Dönmez şunları kaydetti: “Din işleri sadece camilerden ibaret değildir. Din hayattan koparılamaz. Bizde bu manevi sıkıntılarla ilgili bir şeyler yapmalıyız diyerek ilk aile bürolarını açmaya başladık. Genellikle İlahiyat Fakülteleri mezunlarının çalıştığı bürolarımızda bu kişiler dinin şifa olduğunu topluma anlatıyor. Aile ve Dini Rehberlik Büroları bizde yeni yeni kurumsallaşsa da yurtdışında bunlar çok biliniyor. Bunun önemini ülke olarak kavramamız gerekiyor.”

Akvaryumda Yaşayan Balıklara Benziyoruz

Zorla evlendirilen, şiddet gören kadınların veya bir yaşlı hanımın yaşadığı acılara ortak olunması gerektiğinin altını çizen Dönmez, bu kişilere gerek bürolarında misafir ederek gerek mağdurelerin evlerine giderek onlara yalnız olmadıklarını hatırlattıklarını söyledi. Toplumun acılarından çoğu insanın uzak olduğunu kaydeden Dönmez; okumuş, eğitimli, bilinçli bireyler de dahil pek çoğumuzun akvaryumda yaşayan balıklara benzediğimizi ve ağır travmalar yaşayan kişilerden bihaber olanların sayısının hiç de az olmadığını belirtti. Eğitim programları ve sahada yürüttükleri çalışmalarla ülkemizde daha iyi hizmet vereceklerini vurgulayan Dönmez, acılara sırtımızı dönmememiz gerektiğini söyleyerek sunumuna son verdi.

Kanayan Yaraları Tedavi Etmeliyiz

Aile ve Dini Rehberlik Bürosu Koordinatörü Kadriye Erdem de Türkiye’nin her yerinde çalışmalarını insanlara duyurmaya gayret ettiklerini ve bu yapılanlara özellikle İlahiyat Fakültesi mezunu gençlerin ilgi göstermesi gerektiğini belirtti. Ailelerin eğitimi üzerine odaklandıklarını kaydeden Erdem, bu alanda uzman kişilerle çalıştıklarını söyledi. Kurdukları Ebeveyn Ekibiyle çocuk terbiyesi gibi konularda yapılanları anlatan Erdem şunları ifade etti: “Efendimiz (s.a.v) çocuk terbiyesinin daha eş seçiminde başladığını söylüyor, bunları anlatıyoruz. Hamilelik döneminde dini yönden neler yapılması gerekiyor, gibi sorulara cevap veriyoruz. Bu anlamda verdiğimiz eğitimlerimiz geliştirdiğimiz projeler var. Bunlar sayesinde belli engelleri aşabileceğiz. Yeter ki kanayan yaraları tedavi etmeyi bilelim, o zaman acılarımızda paylaşıldıkça azalacaktır.”

Program, Aile ve Dini Rehberlik Bürolarının çalışmalarıyla alakalı konuşmacılara öğrencilerden gelen soruların cevaplandırılmasıyla sona erdi. 

Paylaş