Üniversitemizde Ailelerin Eğitime Bakış Açıları Araştırıldı

27.11.2023
Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi
 

Üniversitemiz akademisyenleri tarafından yapılan ailelerin eğitime bakış açılarının araştırıldığı, Türkiye genelinde farklı öğrenim kademelerinden 3 bin 11 veli ile yapılan çalışmada çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı.



Çalışmayla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ercan Yılmaz, "Erkek veliler kadın velilere göre eğitimde ahlaki öğretiyi ve disiplini daha fazla önemsiyor. Gelir düzeyi arttıkça eğitimde daha az otoriter, ahlaki öğreti ve disiplin önemseniyor. Devlet memurları daha bireyci ve toplumcu bir eğitim felsefesine sahip. Lisans ve yüksek lisans mezunu veliler, bireyci ve toplumcu bir eğitim felsefesi eğiliminde, eğitimde daha az otoriter ve ahlaki öğretiyi, disiplini daha az önemseniyorlar. Genç veliler ise eğitimin daha disiplinli ve sınav ağırlıklı olması gerektiğini düşünüyorlar" dedi.

Üniversitemiz Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Ercan Yılmaz, Dr. Ziya Yavuz ve Dr. Rüştü Yıldırım tarafından Türkiye genelinde, farklı öğrenim kademelerindeki 3 bin 11 öğrenci velisiyle, velilerin eğitimdeki felsefi anlayışları araştırıldı. Araştırma sonuçlarına göre velilerin 3 farklı felsefi anlayışa sahip oldukları belirlendi. Bunlar sırasıyla; Konu Merkezli, Bireyci Eğitim ve Toplumcu Eğitim anlayışları olduğu ortaya çıktı. Velilerin eğitimdeki felsefi anlayışları bazı koşullara göre birbirinden farklılaştığı gözlendi.

Çocuğun okul ortamından ziyade ev ortamı ve anne babanın eğitime ilişkin tutumları, eğitime ilişkin bakış açılarının oldukça önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan Yılmaz, "Aileler eğitime nasıl bakıyor? Temel sorumuz buydu. Ailelerin eğitim anlayışları neler? Bu kapsamda bir araştırma modeli tasarladık. Acaba eğitim anlayışları bazı parametrelere göre farklılaşıyor mu? Bunları test etmek istedik. Örneğin erkek veliler eğitime daha konu merkezli bakıyorlar. Yani erkek veliler daha çok eğitim ve disiplinin ön planda olması gerektiğini öngörüyorlar. Önemli olan çocuğun konuyu öğrenmesi, ezber yoluyla, disiplin yoluyla öğrenmesi ve öğrendiğinin birtakım testlerle yani çoktan seçmeli testler gibi, yazılı yoklama testleri gibi testlerle sınanması gerektiğini düşünüyorlar" dedi.



“Gelir Düzeyi Düşük Veliler Zorlama Yoluyla Eğitimi Önemsiyor”
Sosyoekonomik farklılıklardaki sonuçları paylaşan Prof. Dr. Ercan Yılmaz şöyle konuştu: "Bir diğer veri ise gelir düzeyi düştükçe veliler eğitimin daha disiplinli, daha konu merkezli, daha öğretmenin sınıf ortamında otoriter olması gerektiğini, çocuklara zorlama yoluyla, disiplin yoluyla öğrenmesi gereken konuyu öğrenmesi gerektiğini düşünüyorlar. Böyle bakıyorlar eğitime. Devlet memurları eğitime daha bireyci bakıyorlar. Yani çocuğun özgür ortamlarda, rahat ortamlarda kendisini dikkate alındığı, öğrencinin merkeze alındığı öğrenme ortamlarında eğitilmesi gerektiğini düşünüyorlar. Mesela lisans ve yüksek lisans mezunu veliler yine eğitime bireyci bakıyorlar. Çocuklar öğrenirken gerçek hayatla eğitim hayatı örtüşsün. Bir şekilde yani öğretmenin anlatım yöntemine dayalı didaktik bir şekilde bilgiyi öğretmekten ziyade çocuklar yaparak, yaşayarak, deney yoluyla, uygulayarak, iş birliğiyle takım çalışması yoluyla öğrenmesi gerektiğini varsayıyorlar."

“Genç Veliler Eğitimin Daha Ezber Olmasını İstiyor”
Yapılan araştırmada genç velilerin, eğitimde sınav ve ezbere dayalı bir eğitim sisteminden yana olduğunun ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Araştırmamızdaki çarpıcı sonuçlardan biri ise genç veliler. Genç veliler, eğitimin daha konu merkezli, daha disiplin, daha zorlama, daha ezber, daha sınav ağırlıklı olmasını düşünüyorlar. Bunu da şuna bağladık. Genç veliler Türk eğitim sistemine zorlu süreçlerinden yeni geçmişler. Dolayısıyla bunların şu andaki uygulanan eğitim anlayışı işte bilginin ezber, tekrar yoluyla daha çok öğrenilmesi gerektiği ön görülüyor ve ezberlediği, öğrendiği bilgiyi devamlı sınavlarla yokluyoruz. Yani böyle bir anlayışa yetişen genç velilerin de yani eğitime bu şekilde bakmasını ve makul olabileceğini düşündük" diye konuştu.



“Aile Çocuğun Kaderidir Diyebiliriz”
Araştırma ekibinden Dr. Rüştü Yıldırım, sonuç değerlendirmesinde şunları söyledi: "Yaptığımız araştırmanın sonuçlarını biz okulda da aynısını görüyoruz. Bir anne, bir baba eğitim düzeyi eğitim seviyesi, çocuğa bakış açısı, öğretmene bakış açısı neyse, bunu çocukta yansımalarını görüyoruz. Yaptığımız araştırmada da bunu direkt yansıtan sonuçları elde ettik. Örneğin ataerkil bir toplum olduğumuz için erkekler daha otoriter bir felsefe anlayışa sahip olduğu çalışmayla teyit edilmiş oldu. Aslında direkt olarak, “Aile çocuğun kaderidir.” diyebiliriz."

Demirören Haber Ajansı ve Hasan Dönmez’e teşekkür ederiz.
Paylaş