30 Mart Sonrası Türkiye’de Ekonomi ve Siyaset Paneli

18.04.2014

Üniversitemiz ile Stratejik Düşünce Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenlediği ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Muhsin Kar’ın moderatörlüğünde Konya Ticaret Odasında gerçekleşen panele; Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Tahir Yüksek, Dekanlarımız, Öğretim görevlileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

İç Politika, Dış Politika ve Ekonomi konularının ele alındığı panelde; SDE Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz ile Ekonomist, Gazeteci ve Yazar Dr. Cemil Ertem konuşmalarını gerçekleştirdiler.

Panelde;  ‘Dış Politika hangi kaynak üzerine kurulacak, Başbakana karşı oluşturulan iç ve dış aktörler nasıl bir yol izleyecek, Türkiye ekonomisinin gösterdiği gelişmelerden kimler rahatsız olmaktadır, bölgesel gelişmeler nelerdir?’ konuları ele alındı.

Panelin açılışında konuşan Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Muhsin Kar: “ Geçmişte ciddi anlamda vesayetin olduğu bir dönemi yaşadık. Türkiye’de bu vesayetçi yapılar hep demokrasinin önünde engel olmuştur. Millet iradesini yenemeyenler sandık dışındaki yollarla millet iradesinin önüne geçmeye çalıştı. Birkaç yıl sonra geriye dönüp baktığımızda 30 Mart’ın önemini anlayacağız.” açıklamalarında bulundu.

Dr. Murat Yılmaz : “ 30 Mart, Türkiye’nin uzak ve yakın tarihinin yeniden hatırlandığı bir seçim süreci oldu. İktidarı ele geçiren azınlıkların yönettiği bir dönemin sonuna geldik. Türkiye’de 200 yıllık demokrasi süreci ve tecrübesinin sonucu olarak son dönemde meydana gelen olaylarda Mısır’daki gibi bir vahşetle karşılaşılmadı. Gezi Parkı olayları atlatıldı. Ardından yolsuzluk iddiasıyla başlayan bir siyasi kampanya ile çoğunluğun yönetim hakkını sorgulayan ve elinden almaya çalışan bir kampanya başlatıldı. Türkiye’nin geçmişten edindiği tecrübelerle ve vatandaşın ferasetiyle 30 Mart 2014 seçimlerinde bütün bunlar kayda geçilmedi. 30 Mart bir mıntıka temizliğiydi ve bunu halk yaptı.” Dedi.

Dış Politika hakkında konuşan Prof. Dr. Birol Akgün şu açıklamalarda bulundu: “Küreselleşen bir dünyada Türkiye dış dünyaya her zaman açık olmuştur. 30 Mart yerel seçim olmasına rağmen uluslar arası birtakım dinamiklerin etkisi altına girdi. Gezi olayları ve 17 Aralık süreçleri siyasi atmosferi belirleyen iklimi oluşturdu. Küresel sistemdeki krizleri bir bütün olarak değerlendirmeye çalışıyoruz. Mısır’daki olaylar karşısında Batı dünyası kesin tavrını ortaya koyamazken Türkiye izlediği politikayla bu olaylar karşısında kesin tavrını ortaya koymuştur.”

Dr. Cemil Ertem: “ Son 10 yılda ihracatçı bir Anadolu sanayisi ortaya çıktı. 2008 krizinin en temel özelliklerinden biri Batının tekelindeki teknolojinin sınırsız olarak erişime açılmasıdır. Batı inşa ettiği teknolojiyi saklamak yerine Doğu ile paylaşmak zorunda kaldı.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Panel, katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından Rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in Panelistlere plaket takdim etmesiyle sona erdi.

 

 

 

Paylaş