Otizm Spektrum Bozukluğu ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Hakan Sarı, “Otizm Spektrum Durumu; belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan yaşamın erken döneminde merkezi sinir sistemi gelişiminin farklılaşması ile ortaya çıkan nörolojik bozukluklardır. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir. Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir durumdur. Otizm ismi aynı olsa bile her çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. Otizmle mücadelede erken tanının ve eğitimin tedavi sürecinde hayati öneme sahip olduğunu asla unutmamalıyız. Bizler de üzerime düşen görevleri yerine getirerek Necmettin Erbakan Üniversitesi Otizm Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Üniversitemizdeki tüm özel eğitimle ilgili birimler olarak otizmli bireylere ve ailelerine çok yönlü hizmetlerimizle destek olmaktayız. Bu vesileyle; 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü, otistik çocuklarımızın ve ailelerimizin hayatta mutlu olabilmeleri, sosyalleşmeleri, temel ihtiyaçları olan eğitim ve diğer hizmetlerinden en iyi ve en uygun şekilde faydalanabilmeleri temennisiyle sevgi ve saygılarımı sunarım” dedi.
Yılmayın, Vazgeçmeyin, Çocuklarınızın Arkasında Durun
Oğlu Fatih Sağlam’a 2 yaşında otizm tanısı konulduğunu ifade eden anne Aliye Sağlam ise, “Oğlumuzun otizmli olduğunu duyduğumuzda aile olarak şok yaşamıştık. Çevremizde hiç otizmli olmadığı için otizm ile alakalı hiçbir fikrimiz yoktu. Otizm tanısı koyan doktor beye otizmin ne olduğunu sorduğumuzda bize, otizmin karanlık bir ormanda yürümek olduğunu, karşımıza her şeyin çıkabileceğini, çok küçük bir ihtimal de olsa bir ışığı görebilme ihtimalimizin olduğunu söylemişti. Gerçekten de otizm bizim için karanlık bir ormandı. Fatih 6.5 yaşına kadar konuşamadı. Kreşlerle, özel eğitimle, kendi emeklerimizle her ne kadar uğraşsak da Fatih konuşmadı. Çok zor zamanlardı. Ama pes etmedim ve 7 yaşında ufak ufak zor anlaşılacak şekilde kelimeler söylemeye başladı. Eğitim hayatında çok büyük sıkıntılar yaşadık. Yeri geldi okuldan atıldık. Çocuğumuz otizmli diye kendimizi ifade edemedik. Eşimin işinden dolayı gittiğimiz şehirlerde okullara alınmak istenmedik. Kapılar yüzümüze kapanıyordu. Bu zorlukları teker teker aştık karanlık ormandaki ışığı bulduk ve Fatih fen lisesini kazandı. Güzel bir derece yaptı. Daha sonrasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Kimya Öğretmenliği Bölümünü kazandı. Üniversitemizden, hocalarımızdan ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Engelli Öğrenci Birim Koordinatörlüğünden çok memnunuz. Bizlere her konuda ellerinden gelen desteği gösteriyorlar. Otizmli çocuklara sahip aileler yılmasınlar, vazgeçmesinler ve çocuklarının arkasında durarak o ışığı bulmak için gayret etsinler” diye konuştu.
Üniversitemi Çok Seviyorum
Üniversitesini çok sevdiğini söyleyen Fatih Sağlam da, “Üniversitede öğrencilik hayatım genel itibari ile iyi gidiyor. Hocalarımla aram gayet iyi. Not ortalamam 4 üzerinden 3.38. Necmettin Erbakan Üniversitesi Engelli Öğrenci Birim Koordinatörlüğünün yardımlarıyla üniversite hayatım sorunsuz devam ediyor. Üniversitemi çok seviyorum. Kimya öğretmeni olarak öğrencilerime yardım etmek, onlara güzel liseler ve üniversiteler kazandırmak istiyorum” diye konuştu.