1991 yılında Doç. Dr. Mitat Enç anısına “Özel Eğitim Günleri” adıyla başlatılan ve yıllar içinde büyüyerek ülkemizin özel eğitim alanındaki en köklü bilimsel geleneklerinden biri hâline gelen 35’inci Ulusal Özel Eğitim Kongresi, Üniversitemiz Özel Eğitim Bölümü ev sahipliğinde "21. Yüzyılın Özel Eğitimi" temasıyla Konya’da başladı.
	
	
					
    
                
30 Ekim-2 Kasım 2025 tarihleri arasında, Üniversitemiz Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Nezahat Keleşoğlu Konferans Salonunda gerçekleştirilecek olan kongrenin açılış programına TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı ve İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Konya Vali Yardımcısı Fatmagül Dalmış, Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, AK Parti Konya Milletvekili Latif Selvi, Eski Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Ahmet Emre Bilgili, Konya İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yiğit, Konya Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Abdullah Neşeli, Konya Gençlik ve Spor İl Müdürü Birdal Öztürk ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Kongrenin açılışında konuşan TBMM Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı ve İzmir Milletvekili Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, özel eğitim alanındaki dönüşümün Türkiye’nin bilimsel, sosyal ve vicdani kapasitesini yansıttığını belirtti. Kasapoğlu, "Bu kongre yalnızca bir bilimsel etkinlik değil, aynı zamanda akademiyle Meclis arasında kurulan güçlü bir köprüdür. Buradan çıkacak her öneri, her rapor ve her iyi uygulama, komisyon raporlarımızı ve politika önerilerimizi besleyecektir” dedi.
    
 
					
	 
 
					
    
                
Erişim, Sürdürülebilirlik ve Katılım İlkeleri Özel Eğitim Politikalarının Temel Direkleridir
Konuşmasında erişim, sürdürülebilirlik ve katılım ilkelerini özel eğitim politikalarının temel direkleri olarak tanımlayan Kasapoğlu, "Engelli birey evinden çıktığı andan itibaren sınıfa, laboratuvara, spor salonuna, kütüphaneye ve şehrin tüm alanlarına engelsiz ulaşabilmelidir." ifadelerini kullandı.
Kasapoğlu, 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 Sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un engelli hakları açısından bir milat olduğunu vurgulayarak, "2005 öncesi ve sonrası geceyle gündüz kadar farklıdır. Bir zamanlar görünmez kılınan insan hikâyelerinden; üretimde, sporda, sanatta ve akademide yer alan başarı hikayelerine geldik. Fakat hala daha gidecek yolumuz var” dedi.
Özel eğitim ile sporun kesişim alanına da dikkat çeken Kasapoğlu, "Spor Aşkı Engel Tanımaz" projesiyle tüm özel eğitim okullarına spor ekipmanları ulaştırıldığını hatırlatarak, "Bu proje, okulun bahçesine, sınıfa ve spor salonuna ‘ben de yapabilirim’ duygusunu taşımaktı." ifadelerini kullandı. Sporun engelli bireylerin hayatında özgüven, sosyal katılım ve disiplin açısından dönüştürücü bir güç olduğuna dikkat çeken Kasapoğlu ayrıca kültür, sanat ve dijital dönüşümün özel eğitimin ayrılmaz parçaları olduğunu belirterek, "Özel eğitimi yalnızca pedagojik bir alan değil, hayatın tüm katmanlarına yayılan bir kültür olarak görmeliyiz" diye konuştu.
    
 
					
	 
 
					
    
                
Eğitimin Öznesi Her Zaman İnsandır ve Her Birey, Farklılıklarıyla Birlikte, Eşit Öğrenme Hakkına Sahiptir
“Bu anlamlı kongrenin onursal bilim kurulu başkanı olarak, özel eğitim alanının güçlü bir geleneğe sahip bilim insanlarını üniversitemizde bir araya getirmekten onur duyuyorum” sözleriyle konuşmasına başlayan Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu ise, “Kongremizin bu yılki teması “21.Yüzyılda Özel Eğitim.” Yirmi birinci yüzyıl, hızlı teknolojik dönüşümlerin, değişen toplumsal yapının ve dijitalleşmenin eğitim anlayışımızı köklü biçimde yeniden şekillendirdiği bir dönem. Ancak bu dönüşüm içinde unutmamamız gereken temel ilke; eğitimin öznesi her zaman insandır ve her birey, farklılıklarıyla birlikte, eşit öğrenme hakkına sahiptir. Özel eğitim alanı, bu gerçeği bize en güçlü biçimde hatırlatan bilim dallarından biridir. Bu alanda yürütülen her çalışma, yalnızca akademik bir katkı değil, aynı zamanda bir vicdan çağrısı, bir toplumsal sorumluluk örneğidir. Özel gereksinimli bireylerin yaşamına dokunan her bilimsel adım, insan merkezli bir geleceğin inşasında önemli bir kilometre taşıdır” ifadelerini kullandı.
    
 
					
	 
 
					
    
                
Kongre, Bilim İnsanlarının Birikimlerini Paylaşacağı, Yeni İş Birliklerinin Doğacağı Zengin Bir Ortam Sunuyor
35’inci Ulusal Özel Eğitim Kongresi’nin farklı üniversitelerden, araştırma kurumlarından ve sahadan gelen bilim insanlarının birikimlerini paylaşacağı, yeni iş birliklerinin doğacağı zengin bir ortam sunduğunu aktaran Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu şu şekilde konuştu: “Kongrenin, özel eğitim alanında ulusal politikaların güçlenmesine, uygulama modellerinin gelişmesine ve en önemlisi kapsayıcı eğitim anlayışının toplum genelinde daha da yerleşmesine katkı sağlayacağına inanıyorum. Üniversitemiz, bilimin yalnızca bilgi üretmekle kalmayıp, bu bilgiyi insanlığın ortak iyiliği için kullanan bir vizyona sahip olmayı her zaman öncelikli hedefi olarak görmektedir. Bugün burada, bu vizyonun özel eğitim alanındaki yansımasına hep birlikte tanıklık ediyoruz. Bu vesileyle, bu köklü kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlara, bilim kurulu üyelerine, kongre düzenleme kurulu üyelerine katkı sunan her bir katılımcıya gönülden teşekkür ediyorum. Kongremizin ülkemiz özel eğitim camiasına yeni ufuklar açmasını, araştırmalara ilham olmasını ve geleceğin eğitim sistemine yön verecek güçlü fikirlerin filizlenmesine vesile olmasını diliyorum.”
Üniversitemiz Engelli Öğrenci Birim Koordinatörü ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Hakan Sarı da, özel eğitim alanında bilimsel bilgi paylaşımını ve iş birliğini güçlendirmeyi amaçlayan bu kongrenin, Türkiye’nin özel eğitim vizyonuna yeni bir ufuk kazandıracağına dikkat çekti. Prof. Dr. Hakan Sarı, özel eğitimin yalnızca bir bilim alanı olmadığını, bir insanlık değeri olduğunu ve bu değeri geleceğe taşıyacak bilimsel çalışmaları ortaya koymayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
    
 
					
	 
 
					
	