Programın açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hidayet Oğuz, “Vefatının 705. yıl dönümüzde şehrimizin banisi, medeniyet mayasını şehrimize taşıyıp bir şehir tasavvuru oluşturan ve erdemli değerleriyle bugüne ışık tutan Horasan ereni Seyyid Harun Veli’yi rahmet ve minnetle anıyoruz. 14. yüzyılın başlarında Karaman vilayetinin batısında, Küpe Dağı bölgesinde bir şehir kurmak, kurduğu şehirde bir medeniyet inşasının temellerini atmak ve Horasan’dan getirdiği hikmet dolu ruhu gelecek nesillere taşımak için cami, zaviye ve medrese yaparak yola koyulan Seyyid Harun Veli ile talebeleri asırlar boyunca devam edegelen bir kültür mirasının öncüsü olmuşlardır” diye konuştu.
Seydişehir Kaymakamı Cevdet Bakkal ise, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Üniversitemiz ile Seyyid Harun Veli Cami Derneği yönetimi ile programa destek veren Seydişehir Belediyesine teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Seyyid Harun Veli çok uzak coğrafyalardan, bilmediği bir yere gelerek orada bir şehir inşa etmiştir. Yerleşim için belirlediği alanı güvenlik için önce duvarla çevirip sonra camiyi, medreseyi, hamamı, aşevini, yani sosyal donatısını yapmıştır. Gelecek yıl inşallah daha geniş katılımla program yapmaya gayret edeceğiz” dedi.
Anadolu, İslâm’dan Mayalandı
Sempozyumun birinci oturumuna başkanlık eden Üniversitemiz Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Yakup Kaya, “Anadolu’nun İslamlaşması, Türkleşmesi bir günde olan hadise değildir. Dünya tarihinde bizlere, (Yakınçağ şöyle başlar, Yeniçağ böyle başlar) diye bir şeyler empoze edildi. Bugün, Araştırıcıların bir tespitini paylaşmak istiyorum; 13. yüzyılda Arz-ı Rum, yani Diyar-ı Rum’un Türkiye ile dönüşüm yaşadı. Dönemin Arap kaynaklarında, bulunduğumuz coğrafya bu isimlerle yazılıdır. Bu dönüşümle coğrafyamız hem İslam’dan mayalanmış hem de Türk kültürü, erdemleri ve faziletleriyle yoğrulmuştur” ifadelerini kullandı.