Prof. Dr. Armağan, Munzur, Mercan, Hel, Buyer ve Bağırpaşa dağlarında yürütülen çalışmalarda, bitki çeşitliliğini yerinde gözlemleyerek doğada yalnızca bu bölgeye özgü olan türlerin izini sürdü. Araştırmalarda, Prof. Dr. Armağan’ın yanı sıra Selçuk Üniversitesinden bilim insanları da yer aldı.
Arazi çalışmalarında kendilerine Tunceli Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğünden Murat Özel’in rehberlik ettiğini belirten Prof. Dr. Metin Armağan, “Amacımız sadece Munzur Dağları'na özgü bir menekşe türünü araştırmaktı. Ancak bölgede daha birçok nadir ve endemik bitki türüyle karşılaştık. Tunceli florasında tanımlanmış yaklaşık 2 bin 200 çiçekli bitki mevcut ve bu sayının yaklaşık yüzde 20’si endemik. Her geçen gün bu sayı artmakta” açıklamasında bulundu.
“İki Metrekare Alanda Beş Endemik Tür”
Munzur Dağları’ndaki biyolojik çeşitliliğin dikkat çekici düzeyde olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Armağan, “Sadece 2 metrekarelik bir alanda, 5 farklı ve lokal endemik bitki türüne rastladık. Akşam Yıldızı, Kalan Nakılı ve Çan Çiçekleri gibi endemik türlerin yanı sıra, birçok farklı türün yüksek rakımlarda yaşam sürdüğünü gözlemledik. Özellikle araştırdığımız bitkilerin çoğu bin 800 rakımın üzerinde yetişiyor. Biz ise 3 bin rakıma kadar tırmanarak bu çalışmaları gerçekleştirdik” dedi.
Araştırma ekibi, zirvelerde doğal ortamlarında örnekledikleri bitkileri presleyerek koruma altına aldı. Laboratuvar incelemeleriyle bitkilerin türleri ve endemik nitelikleri belirlenerek bilimsel literatüre kazandırılması hedefleniyor.
Anadolu Ajansı ve Sidar Can Eren’e teşekkürler.