Hemşirelik Fakültesi
10.03.2021

Yaşlılar Haftası


Dünya genelinde ve ülkemizde yaşlı nüfus oranı giderek artış göstermektedir. Tıp alanındaki bilimsel ve teknolojik gelişmeler, hastalıkların önlenmesi, erken dönemde teşhis ve tedavinin sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerinin gelişimi, doğurganlık hızı ve bebek ölümlerinin azalması gibi faktörler yaşlı nüfus artışının önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında meydana gelen değişimi gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye'nin 2007 ve 2020 yılı nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görülmektedir. TÜİK 2019 verilerine göre doğuşta beklenen yaşam süresi, Türkiye geneli için toplamda 78,6 yıl, erkeklerde 75,9 yıl ve kadınlarda 81,3 yıl olmuştur.
Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı 2014 yılında %8 iken, 2020 yılında %9,5'e yükselmiştir. Nüfus projeksiyonlarına göre, yaşlı nüfus oranının 2023 yılında %10,2, 2030 yılında %12,9, 2040 yılında %16,3, 2060 yılında %22,6 ve 2080 yılında %25,6 olacağı tahmin edilmektedir. Buna göre 2050 yılında dünya genelinde 65 ve yukarı yaştakilerin oranının % 21,5 olacağı tahmin edildiğine göre 2050 yılında ülkemiz de neredeyse dünya ortalamalarına gelmiş olacak ve Türkiye “çok yaşlı” nüfus yapısına sahip ülkeler arasında yerini alacaktır. 
Her yıl 18–24 Mart tarihleri arası "Yaşlılara Saygı Haftası" olarak kutlanmaktadır. DSÖ yaşlanmayı stres ve çevresel etmenlere uyum sağlayabilme yetisinde azalma olarak tanımlamakta ve yeni yaş dilimlerine göre 66-79 yaş arası orta yaş, 80-99 yaş arası yaşlı olarak sınıflandırmaktadır. 
Yaşlı nüfusun artan oranı yaşlılara sunulan sağlık hizmetlerinin de çeşitlenmesini gerektirmektedir. Genç gruplarda sağlık hizmetlerinin temel hedefi tedavi iken, yaşlı gruplarda esas hedef; yaşam kalitesinin arttırılması ve korunmasıdır. Yaşlıların yaşam kalitesinin korunması, yaşlılık döneminde sık karşılaşılan, “Alzheimer, demans” gibi sağlık sorunlarının yaşlılığın doğal sonucu gibi görmezden gelinmemesi ile de mümkündür.
Yaşlılara yönelik hizmetlerin ilerlemiş olduğu ülkelerce uygulanan ve ülkemizde de benimsenen yaşlı bakım hizmeti öncelikleri sırasıyla şöyledir; Evde Bakıma Destek, Evde Sağlık ve Evde Bakım Hizmetleri, Gündüzlü Bakım ve Dayanışma Hizmetleri, Ev Tipi Toplum Destekli (Yaşlı Yaşam Evi, Yaşlı Apartmanları, Yaşlı Siteleri vb.) Bakım Hizmetleri, Yatılı Huzurevi, İhtisas Huzurevi ve Yaşlı Bakım Hizmetleri ile Rehabilitasyon Hizmetleri dir.
Günümüzde Covid 19 pandemisi tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Covid 19 pandemisinin insandan insana bulaştığı, özellikle yaşlı yetişkinlerin bu enfeksiyona duyarlı olduğu ve hastalık semptomlarını ağır yaşadığı, görülme sıklığı ve ölüm oranlarının özellikle 65 yaşından sonra arttığı bildirilmiştir. Bu süreçte yaşlı bireyler başkalarına bağımlı olma (yiyecek ve ilaç alma, bankadan para çekme), sosyal izolasyon, aile dinamiklerinde değişme, ruhsal/zihinsel sorunlar, hareketsiz yaşam, gün ışığından yararlanamama, işyerlerini kapatmak zorunda kalma, sağlık kontrollerine gidememe, yaş ayrımcılığı riski sorunlarıyla karşı karşıya kaldılar. Yaşlı bireylerin evde kalmaları, dışarı çıkamamaları nedeniyle; fizyolojik, biyolojik ve ruhsal açıdan gerilemelerin görüldüğü, fonksiyonel ve yapısal değişikliklerin yaşandığı, korunma, gözetim ve bakım gereksinimlerinin arttığı, günlük yaşam aktivitelerinin yerine getirilmesinde problemler yaşadıkları bilinmektedir. Yaşlı bireylerin pandemiden etkilenme düzeylerinin tespiti ve uygun bakımın verilmesi gerekir. Hemşirelik bir bakım disiplinidir ve yaşlıların sağlık bakımında önemli bir sağlık ekibi üyesidir. Özellikle yaşlı sağlığı alanında hizmet veren hemşirelere yaşlıların gereksinimlerinin belirlenmesinde ve belirlenen gereksinimlere yönelik hemşirelik bakımının sağlanmasında büyük sorumluluklar düşmektedir.
 
Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı