Kamu Başdenetçisi Malkoç Üniversitemizde Necmettin Erbakan’ı Anlattı

28.02.2019

Üniversitemizin adını taşıdığı Necmettin Erbakan'ın vefatının 8. yılı dolayısıyla Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi'nde düzenlenen "Devlet ve Millet Hayatında Necmettin Erbakan" konferansında konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Hazreti Mevlana gibi önemli bir değere ev sahipliği yapmış, Selçuklu başkenti Konya’da, Erbakan’ın adını taşıyan bir üniversitede öğrencilerle buluşmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.

Rektörümüz Prof. Dr. Cem Zorlu, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı programda konuşan Malkoç, Erbakan ile bir siyasetçi olarak tanıştığını dile getirerek uzun yıllar kendisine yol arkadaşlığı yaptığını aktardı.

Erbakan'ın siyasi kişiliğini, aile hayatını ve yakından şahit olduğu ülkeyi kalkındırma çabalarını anlatan Malkoç, "O yıllarda İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türkiye'nin en parlak üniversitesiydi. Okulda sınava girip, birinci sınıfı atlayarak ikinci sınıftan başladı. İTÜ'de Erbakan Hoca'nın mezun olduğu tarihten bu tarafa, onun not ortalamasını yakalayabilen bir öğrenci gelmedi. Bu, onun çalışkanlığını ve zekasını ortaya koymak açısından önemli" ifadelerini kullandı.

Malkoç, mezun olduktan sonra Almanya'ya giderek uluslararası anlamda önemli projelerde adından söz ettirecek başarılara imza atan Erbakan'ın, savaştan çıkmış, sanayisini, ekonomisini sil baştan kuran Almanya'yı gözlemleme fırsatı bulduğunu belirtti.

Siyasete girmeden önce ülkenin sanayisini, üretimini, kalkınmasını güçlendirmeye yönelik milli hamleler yaptığını ama hükümetten yeterli desteği göremediğini ifade eden Malkoç, kurduğu motor fabrikasının karşılaştığı engeller yüzünden kapandığının altını çizdi.

Büyük Devlet Adamlığı Budur

Refah Partisinin kapatılması sürecinde Erbakan ile yaşadıklarına değinen Malkoç, şunları söyledi:

"Her şey milletin gözünün önünde oldu ve haksız yere kapattılar. 16 Ocak 1998'de kapatma kararı açıklandı, bütün Türkiye gerilimde. En küçük olay olsa binlerce insan kavga-dövüş, heba olup gidecek. Rahmetli Erbakan Hoca, o gün basın toplantısı yaptı. Partisinin haksız ve hukuksuz yere kapatıldığı bir gün, başbakanlığının zulümle, anayasaya aykırı olarak elinden alındığı gün söylediği şey şu; ‘Bu kapatma kararı hukuka aykırıdır, anayasaya aykırıdır. Zulümdür, hatadır, yanlıştır ama ülkenin her zamankinden daha fazla bugün huzura ihtiyacı vardır. Kimse yanlış yapmayacak, taşkınlık çıkaranlara, provokatörlere müsaade etmeyeceksiniz'. Ardından da şu cümleyi sarf etti, ‘Bu kapatma kararı tarihin akışı içerisinde zerre kadar önemli değildir. Göreceksiniz, bu kapatma kararı bizi güçlendirecek, ileriki dönemlerde bizim düşüncemiz tek başına iktidara gelecek'. Biz diyoruz ‘Bu hoca hayal mi görüyor, bizi mi oyalıyor’. Biraz sabredince rahmetli Erbakan Hoca'nın talebelerinin daha sonraki yıllarda kurduğu partinin nasıl iktidara gelip bugünlere taşındığını hep beraber gördük. Vatanperverlik, büyük devlet adamlığı budur. Onun için Allah razı olsun diyoruz.”

Erbakan Hoca Bir İman ve Mücadele Abidesiydi

Malkoç, Erbakan'ın kurduğu gençlik teşkilatlarına ayrı önem verdiğini, gençleri en iyi şekilde yetiştirmeyi gaye edindiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün rahmetli Erbakan Hoca'nın rahleitedrisatından geçen ne kadar rektör var, sayısını bile hatırlamıyorum. Veya bürokraside, yüksek yargıda, Danıştayda, Yargıtayda, Anayasa Mahkemesinde, siyasette, bakanlıklarda yetiştirdiği ne kadar çok insan var sayısını hatırlamıyorum. Tabi en parlak öğrencisi Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır. Kendisi İstanbul gençlik teşkilatından yetişmiş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmıştır. Bir insan bir davaya inandığı zaman, bir şeyi azmettiği zaman onu başarır. Yeter ki gereği gibi alın teri döksün, göz nuru akıtsın. Bunun en açık örneği rahmetli Erbakan Hoca'dır. Erbakan Hoca bir iman ve mücadele abidesiydi."

Türkiye'nin önüne çıkan engellere rağmen önemli yol katettiğinin altını çizen Malkoç, şunları kaydetti:

"Türk Silahlı Kuvvetleri generallerinin yüzde 60’ı, kurmay subayların yüzde 50’si, savaş uçakları, helikopterler, tanklar, zırhlı personel taşıyıcılar bu milletin karşısına çıktı. Cumhurbaşkanımızı katledecekler, anayasayı ortadan kaldıracaklar, demokrasiye son vereceklerdi. İşte onlar bu devleti yok etmek, bu milleti ortadan kaldırmak için yola çıktığında tecrübesiyle basiretiyle, ferasetiyle, dirayetiyle Sayın Cumhurbaşkanımız çıktı, 'Bunlar eşkıyadır, bunlar millete karşıdır. Bunlar milletin iradesini katletmeye çalışanlardır. Milletimiz sokaklara çıksın, geleceğine ve demokrasiye sahip çıksın' dedi. Kahraman milletimiz de geleceğine ve anayasaya sahip çıktı. Bu milletin başaramayacağı hiçbir şey yoktur."

Paylaş